Endocrinology Research and Practice
Original Article

Macroprolactin as a Cause of Hyperprolactinemia: Clinical and Radiological Features

1.

Department of Internal Medicine, College of Medicine and King Khalid University Hospital, King Saud University, Saudi Arabia

Endocrinol Res Pract 2008; 12: 46-49
Read: 1966 Downloads: 338 Published: 01 June 2008

Abstract
Objective: The aim of this study was to determine the prevalence of macroprolactin in patients with hyperprolactinemia in our region, and to determine the clinical and neuroradiological features of the affected individuals.
Materials and Methods: We used the Roche Elecsys Prolactin assay (Prolactin II) with polyethylene glycol precipitation to identify macroprolactin; recovery of ≤40% was considered to represent significant macroprolactinemia. Of 156 consecutive patients with hyperprolactinemia, macroprolactin was found in ten (6.4%). Clinical records of these patients were reviewed.
Results: Of ten patients with macroprolactinemia, two males presented with infertility and two with decreased libido and erectile dysfunction. Females presented with menstrual dysfunction, with or without infertility. Pituitary adenomas were identified in two of seven patients who underwent neuroimaging. Dopamine agonists were prescribed to seven patients; their symptoms were not affected by this therapy.
Conclusions: Macroprolactin is a cause of misdiagnosis and inappropriate treatment in patients with hyperprolactinemia. It is important to be aware of the extent to which the assay system used in the measurement of prolactin may detect macroprolactin, and to have a available validated method to confirm its presence. This will ensure appropriate management for patients with this benign condition. 

Hiperprolaktineminin Bir Sebebi Olarak Makroprolaktin: Klinik ve Radyolojik Özellikler

Özet
Amaç: Bu çalışmanın amacı, bölgemizde hiperprolaktinemisi olan hastalardaki makroprolaktin prevalansını ve makroprolaktinemisi mevcut kişilerin klinik ve nororadyolojik özelliklerini belirlemektir.
Gereç ve Yöntemler: Roche Elecsys" prolaktin ölçüm yöntemini (prolaktin II) kullanarak, polietilen glikol çöktürmesi ile makroprolaktin ölçüldü. Yöntem sonucunda prolaktin düzeylerinin ≤%40 toparlanmasi anlamli makroprolaktinemi olarak kabul edildi. Hiperprolaktinemisi mevcut 156 ardışık hastanın
10’ unda (%6.4) makroprolaktin tespit edildi. Bu hastaların klinik kayıtları gözden geçirildi.
Bulgular: Makroprolaktinemisi mevcut 10 hastadan iki erkek, infertilite ile, iki erkek ise azalmış libido ve erektil disfonksiyon ile başvurdular. Altı kadın hastanın başvuru nedeni, infertilite ile birlikte veya infertilite olmadan adet düzensizliği idi. Görüntüleme gerçekleştirilen 7 hastanın ikisinde hipofiz adenomu tespit edildi. Yedi hastaya dopamin agonisti verildi. Fakat semptomlar bu tedaviden etkilenmedi.
Sonuç: Makroprolaktin, hiperprolaktinemili hastalarda yanlış tanının ve uygun olmayan tedavinin önemli bir nedenidir. Prolaktin ölçümünde kullanılan yöntemlerin makroprolaktini tespit edip etmediğinin bilinmesi ve makroprolaktinemiyi doğrulamak için geçerli bir yöntemin bulunması önemlidir. Bu durum, makroprolaktinemisi mevcut kişilere uygun yaklaşımın sağlanmasına ve gereksiz tedavi girişimlerinin engellenmesine yol açacaktır. 
Anahtar kelimeler: Makroprolaktin, prolaktin, hipofiz adenomu, hipofiz görüntülemesi

Files
EISSN 2822-6135